RSS

Etiket arşivi: Freddy

SABIKALI CUMHURBAŞKANI ve SABIKALI BAŞKOMUTAN ADAYI

TC CUMHURBAŞKANLARI

Bir potansiyel işveren, işe alacağı adayın güvenirliğini değerlendirmek ve varsa suç kayıtlarını görmek için kullanılan sabıka kaydına ilişkin bilgileri (adli sicil) isteyebiliyor..

Ama yurttaş, kendi seçeceği “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir” sloganlı Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Ulusu’nun birliğini temsil edecek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başı Cumhurbaşkanı adaylarının güvenirliğini değerlendirmek ve varsa suç kayıtlarını görmek için kullanılan adli sicillerini isteyemiyor..

10 Ağustos 2014, Pazar.. Seçimin ikinci oylamaya kalması durumunda ise 24 Ağustos 2014, Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanı seçiminde AK Parti’nin adayı RTE (60), MHP ve CHP’nin ortak adayı Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu (71) ile HDP’nin adayı Selahattin Demirtaş’ın (41) Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’ndeki Merkez Adli Sicil’de tutulan -bilinen- adli sicilleri resmi olarak açıklansın!..

— “Halkı sınıf, ırk, din, mezhep ya da bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa kışkırttığı” gerekçesiyle Türk Ceza Kanunu’nun 312’nci maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca 10 ay hapis cezasına çarptırılmış nevi şahsına münhasır RTE; bu ülkede yazık ki, 11 yıldır başbakan. Üstüne üstlük bir de Cumhuriyet’imizin ve ulusumuzun birliğini temsil edebileceğini düşünmek “Elm Sokağı’nda Kâbus” (1) olur.

— “Bizim referansımız İslam’dır” diyen (23 Eylül 1996, Yeni Yüzyıl), demokrasiyi amaç değil, araç olarak gören (14 Temmuz 1996, Milliyet), dinin emrettiği yasanın, “iki ayyaş”ın yaptığı yasadan daha saygın olması gerektiğini ileri süren (28.5.201, AK Parti Grup Toplantısı) bir anlayış; sözünü ettiği “iki ayyaş”ın koltuğuna, Çankaya Köşkü’ne çıkamaz!.. Çıksa da; Çankaya’da, 1940’lı yıllarda dokuzuncu Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanlığı döneminde  (1938-1950) yapılan Atom Sığınağı’nın çelik kapıları da, olası 12’nci Cumhurbaşkanı RTE ve ailesinin bunca açığa vurmuş yolsuzluk söylentilerinden kaçabilecekleri bir sığınak olamaz (9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel (90), “Halkın tepesine bomba atılacağı bir ülkede, ‘Cumhurbaşkanı, Çankaya’da sığınak buldu!’ diye söz çıkmasının kendisini sığınağa girmemeye yönelttiğini belirterek söz konusu sığınağa hiç girmemişti).

— TBMM adına Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başkomutanı olamaz.

* * *

Diyelim ki, çıktı. Aşağıdaki andı hangi yüzle içebilir? Yanıt belli!.. O bilinen pişkin, utanmaz, sıkılmaz yüzle doğal!..

– “Cumhurbaşkanı sıfatıyla; devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma.. Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma.. Milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma.. Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma büyük Türk milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine and içerim.”

Diyelim ki, çıktı.

Yazık ki, “vatana ihanet” dışında yargılanamayacak. O da TBMM üye tamsayısının en az üçte birinin önerisi üzerine, üye tamsayısının en az dörtte üçünün vereceği kararla…

Başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemindeki (1994-1998) “görevi boşlama”, “zimmet”, “kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık”, “resmi evrak ve kayıtlarda sahtecilik”, “suç işlemek için örgüt oluşturmak”, “suçu ve suçluyu övmek”, “halkı kin ve düşmanlığa kışkırtmak” suçları ile 17 ve 25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Soruşturmaları (2013) kapsamında olası TBMM soruşturmalarından beş yıl daha yakayı sıyırıp hakkındaki fezleke hazırlanması olasılığının önünü de yüksek yargıya yapacağı atamalarla (Anayasa Mahkemesi’nin 17 üyesinden 14’ünü, Danıştay üyelerinin dörtte birini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili’ni, Askeri Yargıtay üyelerini, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyelerini ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) dört üyesini kendisi seçip atayabilecek) kapatıp koltuğunu sağlamlaştıracak. Resmen imzaladığı kararlar ve buyruklara karşı Anayasa Mahkemesi dahil, yargı mercilerine başvurulamayacak.

Seçeceği Yükseköğretim Kurulu üyeleri ve üniversite rektörleri de büyük olasılıkla İmam-Hatip Lisesi (İHL) çıkışlı olacak.

İlk başbakan, ikinci cumhurbaşkanı rahmetli İsmet İnönü’nün (1884-1973) ağzı ile, “Peh!.. Maskara!..”



VE ABDULLAH GÜL

28 Şubat süreci (2) sonrası Refah Partisi’nin (RP) kapatılmasından sonra (1998) aldığı 1 trilyonluk (TL) Hazine yardımını düzmece belgelerle harcanmış gibi gösterip devlete geri vermemesi üzerine açılan dava sonucu RP’nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan (1926-2011) 2 yıl 4 ay hapse mahkûm olmuş, 68 yöneticisi 1 yıl ile 1 yıl 2 ay arası hapis cezası almıştı.

RP’den 19’uncu ve 20’nci dönem Kayseri milletvekilliğinin yanı sıra RP ile Doğru Yol Partisi (DYP) koalisyonunun oluşturduğu 54’üncü Türkiye Hükümeti’nde (Erbakan Hükümeti ya da REFAHYOL, 28 Haziran 1996 – 30 Haziran 1997) Devlet Bakanlığı ve Hükümet Sözcülüğü görevlerinde bulunan ve söz konusu “Kayıp Trilyon Davası“nda hakkında dokunulmazlığı nedeniyle ceza davası açılamayan Abdullah Gül (64); Cumhurbaşkanı olarak, ev hapsine alınan Erbakan’ı sağlık sorunları ve ileri yaş gerekçesi ile bağışlamıştı.

Şaşırtıcıdır, TC Cumhurbaşkanlığı resmi internet sitesinin “Cumhurbaşkanlarımız” sayfasında yer almayan 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresi 28 Ağustos 2014, Perşembe günü bitiyor.

Ve önümüzdeki süreçte “Kayıp Trilyon Davası”ndan yargılanması gündemde.

ECEVİT’İN ALÇAKGÖNÜLLÜLÜĞÜ



TC’nin 10’uncu cumhurbaşkanını seçmek üzere TBMM’de düzenlenen 2000 Türkiye Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde (3) üniversite mezunu olmaması nedeniyle Cumhurbaşkanlığı’na aday olamayan dönemin (28 Mayıs 1999 – 18 Kasm 2002) başbakanı “Kıbrıs Fatihi”, “Kenya Fatihi”, “Karaoğlan” Bülent Ecevit (1925-2006); koalisyon partilerinin bu yargyı değiştirme önerisini ve kendisine cumhurbaşkanlığı önerisi getirmesini teşekkür ederek reddetmişti. ABD sınırları dışında kurulan ilk Amerikan okulu Robert Kolej (İstanbul Amerikan Robert Lisesi; Arnavutköy, İstanbul) mezunu Ecevit; önce Ankara Hukuk Fakültesi, sonra da Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi (DTCF)i İngiliz Filolojisi bölümüne kayıt yaptırmasına karşın yükseköğrenimini sürdürmemişti. Sanskrit, Bengal ve İngilizce dillerinde çalışmaları vardı.

Not:

RTE’nin akla zarar sözleri için Bkz.
http://tr.wikiquote.org/wiki/Recep_Tayyip_Erdo%C4%9Fan

Dipnot:

(1) “Elm Sokağı’nda Kâbus” (“A Nightmare On Elm Street”); ABD’li film yönetmeni, film yapımcısı ve senarist Wes Craven’in (75) yazıp yönettiği Amerikan korku filmi (1984). Filmin kötü adamı -çocuk katili- Freddy Krueger, sinema tarihinin en çok bilinen kötü karakteridir.

(2) 28 Şubat süreci- 28 Şubat 1997’de yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sonucu açıklanan kararlarla başlayan ve gericiliğe (irtica) karşı ordu ve bürokrasi merkezli süreç.

(3) Ecevit’in önerisiyle cumhurbaşkanı adayı olarak ön plana çıkan 10’uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer (73), Cumhurbaşkanlığının 279’uncu günündeki MGK toplantısında (19 Şubat 2001) Ecevit’e kaba bir biçimde Anayasa kitapçığını fırlatarak “Kara Çarşamba” olarak adlandırılan 2001 Türkiye ekonomik krizini başlatmıştı.

İstanbul; 3 Temmuz 2014, Perşembe

 
Yorum yapın

Yazan: 03 Temmuz 2014 in Haber

 

Etiketler: , , , , , , , , , , , , , ,